Akyatan Kuş Cenneti ve Yaban Hayatı Koruma Alanı - Dalyan - Karataş - Adana

Yüzlerce kuş türünün, çakalların, saz kedilerinin, kuyruksürenlerin ve daha birçok canlının yaşam alanı... Adana il sınırları içindeki Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Anadolu'nun zengin yaban hayatının en özel örneklerinden biri... Türkiye'nin en büyük lagün gölü ve en büyük kumulları burada. Sazlık, orman, göl ve kumulların bir arada olduğu Akyatan, bu özelliğiyle Türkiye'de tek...

Akyatan Lagünü ( Kıyı seti gölü ) ve Kuş Cenneti 
                                             (Akyatan Lagoon and Bird Sanctuary)
                                    Submitted by adana on Tue, 09/13/2011 - 13:07
            Coğrafi Koordinatları : 36o 37’ Kuzey 35o 16’ Doğu
            Rakım : Deniz Seviyesi
            Yüzölçümü : 4900 hektar
      İdari olarak Adana ilinin Karataş ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Adana’ya 48 km. mesafededir.
            Deltadaki göl ve lagünler, Akdeniz’in su düzeylerinin değişmeye başladığı 4. dönemin sonunda (10.000 yıl önce) oluşmaya başlamıştır. Akyatan gölünün bulunduğu yerde, deltayı oluşturan nehirlerin yataklarından taşmasıyla geniş bir bataklık oluşmuştu. Bataklık, daha sonra dalgaların taşıdığı kumların zamanla kıyıda oluşturduğu kordonla denizden ayrılmış ve bugünkü görünümünü almıştır. 
            Akyatan kıyı seti gölü, Türkiye’nin en büyük lagün gölüdür. (Kıyı Seti Gölü). Ortalama su seviyesindeki alanı 4.900 hektardır. Yaz boyunca gölü besleyen suların azalması ve yüksek buharlaşma nedeniyle göl alanı çok küçülmektedir. Suyun çekildiği alanlarda geniş çamur düzlükleri oluşmakta ve yaz sonuna doğru tamamen kurumaktadır.

            Çamur düzlükleri özellikle gölün batı ve kuzeydoğu kesimlerinde oluşmakta, Kapıköy yakınlarındaki bazı adalar ise karayla birleşmektedir.
            Göl, güneybatıdan çıkan 2 km.lik dar bir kanalla denize bağlanmaktadır. Göl sularının yüksek olduğu dönemlerde kanal vasıtasıyla gölden denize, düşük olduğu dönemlerde ise denizden göle doğru su akışı olmaktadır. Bu nedenle göl suyundaki tuzluluk mevsimlere göre değişiklik göstermektedir.
            Kışın ve ilkbaharda, drenaj kanalları ile taşınan sular ve yağışların etkisi ile göl suyu tatlılaşmakta, yazın ise yüksek buharlaşma ve denizden göle olan su girişi nedeniyle tuzluluk artmaktadır. Ayrıca, tuzluluk denize bağlantının olduğu kesimde daha yüksek, sızıntı ve drenaj sularının etkili olduğu kuzey kesimlerde ise daha düşüktür.
            Göl ile deniz arasında yer yer genişliği birkaç km’yi, yüksekliği ise 20 m’yi bulan Türkiye’nin en büyük kumulları yer almaktadır. Yer yer birkaç sıra halinde olan kumul tepeleri arasında deniz seviyesinin altında oluklar (çukurlar) bulunmaktadır. Bunlar yağışlı dönemlerde suyla dolarlar. Ayrıca, kumulların kuzeydoğusunda hiç kurumayan ve ekolojik açıdan önemli tatlısu birikintileri ve bataklıkları vardır.
            Göl kıyılarında genişlikleri tatlısu sızıntılarına bağlı olarak farklılıklar gösteren bataklık ve sazlık alanlar bulunmaktadır. Gölün kuzeyi geniş tarım alanları ile çevrilidir.
                                              İŞLEV VE DEĞERLERİ
            Deltalar, mikro ve makro floranın yüksek bir üretim düzeyine ulaştığı, dünyanın en verimli doğal alanlarıdır. Bu yüksek verimin oluşturduğu yiyecek ağı, başta su kuşları olmak üzere, değişik türden zengin bir yaban hayatının barınmasına ve beslenmesine imkan sağlamaktadır.
            Deltalar, balıkların yumurta döktüğü, özellikle yavru balıkların beslendiği ve korunduğu alanlardır. Yapılan araştırmalar, yediğimiz balıkların üçte ikisinin hayatlarının tamamını yada belirli bir devresini sulak alanlarda geçirdiğini göstermiştir. Bu nedenle sulak alanlar, özellikle deltalar balıkçılığın devamlılığı yönünden hayati öneme sahiptirler.
            Akyatan Lagünü, yaşama ortamlarının çeşitliliği, barındırdığı hayvan ve bitki türleri ile çok sayıda uluslararası öneme sahip sulak alan kriterine sahip bir sulak alan ekosistemidir. Kışın Orta Anadolu’daki sulak alanların donması sonucu pek çok sukuşu güneydeki sulak alanlarımızda kışı geçirmektedir. Ayrıca, göç yolu üzerinde bulunmasından dolayı göç sırasında değişik türden çok kalabalık kuş gruplarına beslenme ev konaklama imkanı sağlamaktadır. Bu durum Akyatan lagününün önemini daha da artırmaktadır.
            Değişik habitatları, zengin bitki ve hayvan varlığı ile bilimsel çalışmalar için birer açık hava laboratuvarıdır. Taban suyunu dengeleme, denizden tuzlu su girişini önleme gibi işlevleriyle bölgenin su rejiminin düzenlenmesine katkı sağlarlar.
            Tüm bunların yanı sıra, Akyatan lagünü, su ürünleri üretimi ve turizm faaliyetleri gibi imkanlarıyla yöre ekonomisine önemli katkılar sağlayan çok yönlü bir sulak alan ekosistemidir.
       Güzel manzarası ve barındırdığı yaban hayatı ile kuş gözleme, balık tutma ve avcılık gibi rekreasyonel faaliyetler için de ideal bir ortamdır.
                                                         FLORA VE VEJETASYON
                       Yörede, Türk-İran ve Akdeniz bitki coğrafyasının etkisi hakimdir. Yaşam ortamlarının çeşitliliği, farklı ekolojik istekleri olan bitki türlerini gelişmesine imkan sağlamıştır. Bitkiler açısından en ilginç kesimi, denizle lagünler arasında yer alan kumullar oluşturmaktadır. Lagünlerden kumullara çıkıldıkça hakim tür zakkum ve kirpi dikeni görülmektedir. Daha içerilerde canavar otu, fare kulağı, fiğ ve yonca yaygındır. Çalılık alanlar ise mersin, böğürtlen ve Smilax türlerinden oluşmaktadır. Kumul vadiler ise Ophyrus sphegodes, Serapias sp. ve Orchis sp. ile kaplıdır.
1955 yılında kumul stabilizasyonu amacıyla ağaçlandırma çalışmaları başlatılmış ve bugüne kadar yaklaşık 3687 hektar kumul alanı ağaçlandırılmıştır. Ağaçlandırmada, okaliptüs, kıbrıs akasyası, yalancı akasya, fıstık çamı, kızıl çam ile selvi kullanılmıştır.
            Tatlı suyun etkili olduğu alanlarda saz, kamış ile nilüfer ve sarısüsen bulunmaktadır. Tuzul su bataklıklarında ılgınlar ile Salicornia sp. ve Sueda sp. yaygındır. Kapıköyü yakınlarındaki adalar Daffodilis narcisusu ile kaplıdır. Köylerin çevrelerindeki çayırlarda ise süsen ile akyıldız görülmektedir.
                                               FAUNA VE ORNİTOLOJİK ÖNEMİ
            Açık su yüzeyleri, sazlıklar, tatlı ve tuzlu bataklıklar, tatlısu birikintileri, gölcükler, geniş kumul ekosistemleri, kumsallar gibi farklı ekolojik karakterlerdeki yaşam ortamları, başta sukuşları olmak üzere değişik türlerden çok zengin bir yaban hayatının barınmasına olanak sağlamaktadır.
           Göl ile deniz arasındaki geniş kumullar, çalılık alanlar etoburlar takımından birçok memeli için çok uygun yaşama ortamlarıdır. Alanda en yaygın görünen tür çakaldır. Alanda görünen diğer türler; tilki, yaban kedisi, tavşan ve kirpidir.
            Göl kıyılarında ve eski nehir kollarının oluşturduğu küçük göllerin bulunduğu yerlerde yaygın olarak kuyruk süren görülmektedir. Bölge, türün Asya’daki dağılımının en batı kesimidir. Ayrıca, bölgede su samurunun da görüldüğüne dair kayıtlar vardır.
            Sulak alan habitatları bakımından zengin çeşitlilik gösteren bölge, bol miktarda ağaç kurbağası, ova kurbağası ve gece kurbağası bulunmaktadır.
            Sürgünler bakımından da oldukça zengin olan bölgedeki, önemli türler yeşil kaplumbağa ve adi deniz kaplumbağasıdır. Bölgedeki kumsallar, Chelonia mydas’ın Akdeniz’deki önemli birkaç üreme alanından birisidir.
            Tatlısu birikintileri ve kanallarda çizgili kaplumbağa ile bataklık kaplumbağasına; kumullarda ise kara kaplumbağasına sıkça rastlanır. Çukurbaşlı yılan, ok yılanı, yılangöz kertenkele, tıknaz kertenkele, bukalemun, Crytodactylus kotschyii ile Agama stellio kumullarda görülen diğer sürüngen türleridir.
            Akyatan gölü Akdeniz’deki önemli dalyanlardan birisidir. Denizle olan bağlantısından göle beslenmek amacıyla bolca balık girmektedir. Göldeki diğer önemli tür mavi yengeçtir.
                                                     Ornitolojik Önemi:
            Alınan en önemli fauna elemanlarını sukuşları oluşturmaktadır.
            Akyatan gölü, uluslararası ölçütlere göre, ülkemizdeki uluslararası öneme sahip sulak alanlardan birisidir. Göç yolu üzerinde bulunması, yaşama ortamlarının çeşitliliği ve uygun iklim koşulları alanı kuş varlığı yönünden zengin ve önemli kılmıştır.
            1990 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarında yapılan bir araştırmada, alanda 250 kuş türü tespit edilmiştir. Göç sırasında binlerce kıyı kuşu gölde konaklamaktadır. Göl çevresindeki çamur düzlükleri kıyı kuşları için ideal ortamlardır. Göç sırasında kalabalık gruplar oluşturan kıyı kuşları; kılıçgaga küçük cılıbıt, küçük kumkuşu, döğüşkenkuş ve batak çulluğudur.
            Böcekler bakımından son derece zengin olan gölün sazlık kıyıları ve çalılıklarla kaplı kumulları, ibibik, gök kuzgun ve kırlangıç gibi kuşlar için ideal beslenme ve barınma alanlarıdır.
      Akyatan gölü kışlama alanı olarak son derece önemlidir. Özellikle şiddetli soğukların Anadolu’ya egemen olduğu dönemlerde, Anadolu yaylasındaki göllerin donmasıyla birlikte alandaki kuş varlığı büyük sayılara ulaşmaktadır. Her yıl 70.000 ile 80.000 arasında sukuşu kışı alanda geçirmektedir.
           Alanda nesli tehlikede olan dikkuyruk ördeğin yanısıra, elmabaş patka, fiyu,suna ve sakarmeke kalabalık gruplar oluşturur. Göldeki kışlayan önemli türlerden biri de flamingodur. Her yıl önemli kir kısım İran’ın Urumiye Gölü’nden gelen 10.000’i aşkın flamingo kışı gölde geçirmektedir.
            Göl, nesli tehlikede olan türlerden yaz ördeğinin ve yine ülkemizde nadir olarak görülen saz horozu ile turaç’ın önemli üreme alanlarından birisidir. Macar ördeği, yeşilbaş ve pasbaş gölde üreyen diğer ördek türleridir. Bölgede üreyen diğer önemli kuş türleri, kocagöz, akça cılıbıt mahmuzlu kızkuşu ve küçük sumrudur. Kuluçkaya yatan kuşlar hakkında ayrıntılı bir çalışmaya ihtiyaç vardır.
                                                   TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLER
            Yöredeki ilk yerleşim Neolitik Çağın (İ.Ö. 800-5500 yılları) sonlarına kadar uzanmaktadır. Gölün doğusunda yer alan Karataş kasabasının yakınlarında ilk çağda antik Mallos kenti bulunmaktaydı. Mallos kentinin güney batısında ise Çukurova’nın ilk liman kenti olan Magarsos kenti kurulmuştur, Kuzey kesimi surlarla çevrili olan kentin liman tarafında kale, tiyatro, Athena Tapınağı, kilise, hamam, lahit, ve sarnıç kalıntıları bulunmaktadır. Ortaçağda yıkılan kale Abbasiler tarafından onarılmıştır. Osmanlı döneminde yapılan Karataş Hanı ise büyük ölçüde yıkılmıştır. İ.Ö.17.yüzyılda Hititlerin egemenliğinde olan bölgeye, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar, Asurlar, Yunanlılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar egemen olmuşlardır.
                                                          İNSAN AKTİVİTELERİ
                                                                      Tarım
            Çukurova nitelikli toprakları ve uygun iklim koşullarıyla ülkemizin en verimli, aynı zamanda en büyük delta ovasıdır. Deltanın çok büyük kısmı tarımsal amaçlarla kullanılmaktadır. Ovadaki ana ürün pamuktur. Diğer önemli ürünler çeltik, karpuz, kavun, çilek, hububat ve turunçgillerdir.       
            Deltanın tamamı dikkate alındığında göl ve civardaki nüfus yoğunluğu ve tarımsal verimin üst kesimlere nazaran daha düşük olduğu görülmektedir. Ancak, üst kesimlerdeki tarım alanlarının yerleşme ve sanayiye açılması, hızlı nüfus artışı ve yoğun göç deltadaki doğal alanlar üzerindeki baskının artmasına neden olmuş; göl çevresindeki geçici sulak alanların tamamına yakını direne edilerek tarıma açılmıştır. Yine, göl çevresindeki kumullar düzeltilerek kavun, karpuz ve çilek alanlarına dönüştürülmüştür.
                                                                    Hayvancılık
             Ağaçlandırılmış kumul alanlarında otlatma yasaktır. Ancak, Kapı ve İnaplıhüyük Köyü yakınlarındaki kumul alanlarda aşırı otlatmanın etkileri görülmektedir.
                                                                     Balıkçılık
            Akyatan gölü, Doğu Akdeniz’in en zengin dalyanlarından birisidir. Denizle olan bağlantısından göle beslenmek ve üremek amacıyla bolca balık girmektedir. Gölün denize açılan bölümünde geleneksel bir dalyan inşa edilmiştir. Dalyan Karataş’lı balıkçılar tarafından işletilmektedir. Gölde avlanan balık türleri; kefal, çipura, levrek, yılanbalığı, yayın, karabalık, bıyıklı balık, sazan, aynalı sazan, gökkuşağı alası ve sırazdır.
            Gölde avlanan balıkların bir bölümü ihraç edilmektedir. Gölün doğru kesimlerinde mavi yengeç avlanmaktadır. Usulsüz ve yasa dışı avlanma, yavru balık toplanması ve tarım alanlarından gelen kirlilik göldeki balık populasyonlarının zarar görmesine neden olmuştur.
                                                                      Turizm
                        Akyatan gölünde turizm faaliyetleri yok denecek kadar azdır. Sadece gölü denize bağlayan kanalın doğusunda tatil konutları inşaa edilmiştir.
            Tuzla Gölü civarında yazlık konutlar mevcut olup, turizm amaçlı tesislerin inşası için yoğun talepler sözkonusudur.  
                                                                     Avcılık
              Alanın tamamı Orman Bakanlığınca 1987 yılında Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan edilerek avcılık yasaklanmıştır. Ancak, denetimlerin yetersizliği nedeniyle sınırlı da olsa avcılık yapılmaktadır.
                                                             KORUMA VE YÖNETİM
            Gölün tamamını ve ağaçlandırma alanını kapsayan 11.244 hektarlık alan 1987 yılında Orman Bakanlığınca Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan edilmiştir.
            1996 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı’nın işbirliğiyle deltadaki tüm doğal alanları kapsayacak şekilde hazırlanan çevre düzeni planında, sulak alan ekosistemi ve sistemle ilişkili habitatlar dikkate alınarak, mutlak koruma, ekolojik etkilenme ve tampon bölgeler belirlenmiş; her bir bölge için koruma ve kullanım esaslarını düzenleyen özel plan kararları geliştirilmiştir.
            Alan için geliştirilmiş bir yönetim planı mevcut değildir. Değişik etkinlikler için farklı kuruluşların yetkili olması ve kuruluşlar arasında yeterli koordinasyon ve işbirliğinin olmayışı korumada sıkıntılara neden olmaktadır.
                                                                           ../..
                 Akyatan lagoon is a 14700-hectare wetland ecosystem that is designated asWetland of International Importance by Ramsar Convention.[1] A major stop over for migrating birds, Akyatan is recognized as an Important Bird Area by BirdLife International. It is the single largest green turtle rookery at the Mediterranean, holding 43% of the Mediterranean nesting population.[2]
The lagoon is located at the northeastern edge of Mediterranean Sea, 30 km south of the city of Adana, in Çukurova region of Turkey. The entrance to the lagoon is either from Tuzla or through Küçük Karataş Village.
         Geology
Akyatan lake and the lagoons were formed during the 4th era (10,000 years ago) when water levels at the Mediterranean started changing. As the rivers that make the delta flooded, a large swamp came into being at the location where there is Akyatan lake. The swamp then disconnected from the sea and took its shape today with the sand brought by the waves that formed a cord. It is a typical alluvial dam lake.
With the decrease in the amount of water that feeds the lake and with high levels of evaporation, the area of the lake shrinks during summer. At the dried areas, mud surfaces form and by the end of summer the lake completely dries. Mud surfaces are seen especially at the west and northeast part of the lake. Around Kapı village, some islets reach the land.
The lake has a connection to the sea through a 2 km narrow canal on the southwest side. There is a flow of water from the canal to the sea, when the water levels of the lake is high. When the water levels on the lake is low, the flow is from the sea to the lake. This results in the salt ratio of the lake varying throughout the year. In winter and spring, the lake water is fresh with rain and the waters carried by drainage canals. In the summer time, lake is very salty due to the high evaporation and the water flow from sea to the lake. Also, salt ratio is high at the areas close to the sea connection, and low at the northern sections of the lake where the drainage waters and leakage is effective.
Turkey's largest sand dunes are in the area between the lake and the sea. The dunes extend as wide as 3 kilometers and rise as high as 20 meters. In between the dune hills, that line up along the coast, depression goes below the sea level.
At the shores of the lake, there are swamps and reedbeds which vary in size depending on the fresh water leakage. North of the lake is surrounded with vast farmland.
                                                           Function
Deltas in the conservation area are one of the most fertile lands in the world, where the micro and the macro flora production reaches very high levels. The food network, that is formed by high fertility, feeds and shelters a rich wildlife with wide variety of species especially waterfowls.
Deltas are places for fish to lay their eggs and young fish to feed and get protected. Two-thirds of the fish that come to the dinner tables live most of their lives at deltas and other wetlands. This makes deltas very important in terms of the future of fishing.
In winter, as the wetlands in Central Anatolia freezes, many waterfowls inhabitate at the wetlands of Akyatan. Being on the migration route, Akyatan also hosts huge flocks of birds from many different species. This makes Akyatan lake increasingly important.
Serapias at Akyatan
Variety of habitats and rich plant and animal collection makes Akyatan an outdoor laboratory for scientific studies. Akyatan also, with the function of balancing base water and preventing salty water from the sea entering into the inlands, has contribution in regulating region's water regime.
Akyatan lagoon acts as a multipurpose wetland ecosystem, serving the surrounding communities by creating economy through fishing and by providing recreation. Recreation activities at the lagoon are wildlife watching, hiking at a beautiful scenery and recreational fishing.
 Flora and vegetation
Turkish-Iranian and Mediterranean plant geography dominates the area that Akyatan lagoon is situated. Variety of living environments, provides the evolution of plant species that have different ecological inclination. The most interesting section of the nature reserve in terms of plants are the sand dunes between the lake and the sea.Oleander and acantholimon dominates the section, from the lagoons climbing up to the dune hills. At the inner section, broomrape, kidney weed, common vetch andalfalfa is plenty. The shrub species of the reserve are myrtle, blackberry andcommon smilax. The dune valleys are covered with early spider orchid, serapiasand orchis spitzelii.
Afforestation project started in 1955 for stabilizing the dunes and so far, 3687 hectar dune area has been afforested. Eucalyptus, acacia saligna, robinia, stone pine,Turkish pine and cupressus is used for afforestation.
At the section that are affected by fresh water, there are rush, reed, water lily andyellow iris. At the salty water swamps, tamarix, salicornia and sueda spp. is common. Islets near Kapı village are covered with narcissus. At the meadows around the villages, iris and grass lily dominates.
 Fauna
Clear water surfaces, reedbeds, fresh and salty swamps, fresh water ponds, small lakes, wide dune ecosystems and shores provide habitats with different ecological characters which attracts wide variety of wildlife especially waterfowls. The wide dunes between the lake and the sea, shrub areas are suitable living environments for carnivorous mammals. The most common in the area is golden jackal. The other common species are red fox, jungle cat, European hare, wild boar, elk, European badger and hedgehog. Mongoose is common at lake shores and at the small lakes which are formed by ancient river tributaries. The region is the western most location of its Asian dispersion.
At the rich wetland habitats of Akyatan, hylidae, marsh frog and European green toad can be observed in large numbers. There are also records of observedEuropean otter. The area is also rich with reptiles; the common species are green turtle and loggerhead turtle. Green turtle is a globally endangered species and in the Mediterranean, the species is considered as critically endangered (IUCN 2000) with only 200–300 nesting females remaining, 43% of all nests being at Akyatan, making it the most significant breeding areas of green turtles at the Mediterranean. Adding Kazanlı and Samandağ beaches, Çukurova region holds 62% of the Mediterranean nesting population.[3] Caspian turtle and swamp turtle is common at the fresh water ponds and canals. Tortoise is seen often at the dunes. The other reptiles common at the dunes are; Montpellier snake, coluber, lacertidae, mabuya aurata, chameleon, cyrtopodion, agama stellio.
Akyatan is one of the richest lagoons at the Mediterranean coasts of Turkey. Through the access to the lagoon from the sea, many fish species enter into the lagoon to search for food. The other species worth to mention is blue crab.
 Ornithology
Waterfowls are the most common elements of the Akyatan fauna. Being on the migration route, rich habitat variety and suitable climate makes Akyatan an important place for birds. On an extensive study conducted in March-May 1990, 250 bird species were observed. During the migration period, thousands of birds stopover at Akyatan. Mud surfaces around the lake are ideal environments for shorebirds. The shorebirds that form large flocks during the migration period are; avocet, lesser charadriidae,little stint, ruff and black-tailed godwit.
The insect-rich reedbed shores, shrub covered dunes of the lagoon are an ideal areas for feeding and nesting of hoopoe, European roller and swallows.
Akyatan is also an important nesting ground in winters. During the harsh winters of inland Anatolia, with the freeze of lakes at plateaus, huge flocks of birds fly to Akyatan. It is estimated that 70,000 to 80,000 birds live in Akyatan during winter. Among the birds that nest the winter in Akyatan, pochard, Eurasian wigeon, Common shelduck, Eurasian coot form large flocks besides the endangered White-headed duck. Greater Flamingo is another popular bird in the area. Every year more than 10,000 greater flamingos, mostly migrating from Lake Urmia in Iran, winters at Akyatan.
Akyatan is an important breeding area for the endangered marbled duck and rarely seen purple swamphen and black francolin. Red-crested pochard, mallard andferruginous duck are other duck species that breed in the area. Eurasian Stone-curlew, kentish plover, spur-winged lapwing and little tern also breed in the area.
 Protection and administration
Ministry of Environment declared the entire area as wildlife refuge under protection status since 1987. In 1996, Ministry of Housing and Public Works and Ministry of Environment made a co-operation to create environmental order plan that will cover the entire natural areas around Akyatan lake. In this plan, areas that require full protection, areas under ecological influence and the buffer zones are determined by taking the wetlands ecosystems and habitats that are related to into consideration. For each area, policies were developed for the protection of the area and the recreation activities.
World Wildlife Foundation is monitoring the green turtle nesting sites along the 22 km-long Akyatan beach and working with local government authorities to improve marine turtle conservation. In 2006 and 2007, WWF Turkey and the Local Directorate of Ministry of Environment and Forest of Adana initiated a marine turtle monitoring and conservation survey in Çukurova Delta in collaboration with the Adnan Menderes University. WWF Turkey's site-based monitoring activities during the summer of 2006 highlighted the strong impact of jackal predation on the turtle nests (approx. 590 nests were counted with approximately 100-120 eggs in each). WWF Turkey's team encountered many identified nests that were totally destroyed by jackals. It is very hard to prevent predation that is taken place at night along a 22 km coastline. The need to secure as best as possible the safety of the nests as soon as they are located is therefore very important to ensure the safety of the turtle eggs during the incubation period. The application of metal grids over the nests is seen as an appropriate measure that takes into account that the population of the jackal is also endangered on a Mediterranean level. WWF plans to establish a local office and camp site at Akyatan to monitor the beach from June to September, by counting female turtle tracks, locating nest sites, and installing protective devices.[4]
Çukurova University is carrying out the basic studies in the frame of a EU-Life project(LIFETCY/99/TR-087) and has made the necessary preparations to protect the nesting areas of green turtles as a Biosphere Reserve. The proposed Biosphere Reserve would give the entire delta area an overall protection status that would include the sand dune system, which is unique in the eastern Mediterranean.
                                                           Ancient sites
The first settlements in the area was during the end of Neolithic Age (800BC-5500BC). At the early age, there used to stand the Mallos ancient city on the east of the lake, near Karataş township. On the southwest of Mallos, Çukurova's first port town, Magarsos, was founded. The north end of Magarsos was surrounded by walls and the ruins from the city today are the castle, the theater, Athena Temple, the bath, sarcophagus and the cistern on the port side. The demolished castle was rebuilt byAbbasid Dynasty during the Middle Age. Karataş Han which was built during theOttoman Empire is now mostly demolished. The region was ruled by Hitite in the 17th (BC) century, and until Republic of Turkey, Assyrians, Greeks, Romans, Byzantines,Seljuks and Ottomans controlled the region.
                                                     Human activities
 Agriculture and livestock
Çukurova is the largest and most fertile delta plain in Turkey. A majority of the delta is used for agriculture. Major agricultural products include cotton, rice, melon, watermelon, strawberry, and grains; citruses are also common. When the whole delta is taken into consideration, population density and agricultural activity is less concentrated around Akyatan than in the upper sections. The urbanization and industrialization in the upper delta, which spurned rapid population growth and massive migration, increased the pressure on the nature reserves of the delta. Almost all of the seasonal wetlands around the lake were zoned to agriculture by draining. Some dunes around the lagoon are leveled and converted into melon, watermelon and strawberry farmland.
Although grazing is forbidden at the afforested dunes, the effects of excessive grazing at the dunes near Kapı and İnaplıhüyük villages are noticeable.
 Fishing and hunting
Akyatan is one of the richest lagoons in the Eastern Mediterranean. Large numbers of fish enter the lagoon from the sea. Karataş fishermen built a traditional fish trap at the exit from the lagoon to the sea, to capture species like gray mullet, gilt-head bream,sea bass, eel, Capoeta antalyensis (ray-finned fish), barbus, carp, common carp,rainbow trout and capoeta. On the eastern section of the lagoon, blue crab is caught. Illegal and careless fishing, collecting juvenile fish, and pollution caused by farmlands jeopardize the future of the fish population in the area.
As the area was declared a wildlife refuge under protected status, any form of hunting is outlawed. With regular patrols in the area, illegal hunting is minimized.
                                               Recreation and tourism
Recreational activities at Akyatan are strictly limited to birdwatching and guided nature walks. Picnicking and camping are not allowed at the reserve. The only way of getting to Akyatan with public transport is to take a minibus from Adana to Karataş and taking a taxi from there.
There is very little tourist activity at Akyatan. There are some cottages built on the eastern side of the canal that connects the lake to the sea. There are cottages near Tuzla lake and increasing demand to build more.
                                                                                                             Paylaşan: İsa BEÇİK
                                                                                                                     04.03.2012