Vini Uehara
15 Ocak 1990 doğumlu, Oğlak burcu. Türkiye’de ünlü olması Büşra Küçük’ün Kötü Çocuk kitap serisinde onun isminin geçmesiyle başladı. Daha sonra Mavi, Vini ile reklam anlaşması imzaladı ve Vini İstanbul’a geldi. İstanbul’da Kötü Çocuk serisinin yazarı Büşra Küçük ile tanıştı. 


Vini’nin sevgilisi var mı?

En çok merak edilen şeylerden biri Vini Uehara’nın sevgilisi olup olmadığı. Vini, Hürriyet ile yaptığı röportajda bakın buna nasıl cevap vermiş:

Şu an biriyle beraber misiniz?

“Hayır, bir ilişkim yok. Zaten bu kadar çok çalışırken, birine zaman ayırmak çok zor olur. Kaldı ki bizim neslimizde illa ki ‘biriyle beraber olma’ zorunluluğu yok. Biriyle birlikte olmamak da bir seçim.”

Gelelim Vini Uehara röportajına…

Vini Uehara, 25 yaşında bir moda öğrencisi ve blogger’ı. Aynı zamanda fotoğrafçı ve tasarımcı. Türk kızları onu çok ama çok seviyor. Facebook’ta kendi sayfasında yaptığı paylaşımlarda Türkleri etiketliyor. Öyle ki Türkçe fan sayfası, orijinal sayfanın rakamlarına yakın.

Ayrıca Mavi, Vini ile Mart ayında bir kampanya yürütmüş. Vini Uehara’nın Denim Günlüğü isimli bir video çekilmiş ve yakışıklı manken ile bir röportaj gerçekleştirilmiş. Biz de Vini ile yapılan başka bir eski röportajı Türkçe’ye çevirerek, onu yakından tanımanızı istedik. Eğer ilgi yüksek olursa, Vini ile iletişime geçerek biz de röportaj için şansımızı deneriz. İşte Vini Uehara röportajı:

Bize biraz kendinden ve nerede yaşadığından bahsedebilir misin?

İsmim Vinicius Uehara, ama bana Vini diyebilirsiniz. Brezilya, Sao Paolo’da yaşıyorum. 21 yaşında bir moda öğrencisiyim ve fotoğrafçıyım. Aime isimli bir ablam var. O her zaman sinirlidir, fakat bazen etrafa neşe saçar.

Eskiden tek başıma bir apartmanda yaşıyordum. Artık annem ve köpeğimle beraber yaşıyorum. Ben parti seven biri değilim; evde kalmayı ve güzel müzik dinlemeyi, film izlemeyi seviyorum.

Moda’yla ilgilenmeye ne zaman başladın ve moda senin için neden önemli?

Moda benim için çocukluğumdan beri önemliydi. Profesyonelliğe ilk adımı ise lisede attım.

6 yaşımdayken, babam oyuncu ve müzisyen olduğu için harika kostümlerin yanındaydım. Kıyafetlere dokunmayı, onların nasıl yapıldıklarını ve gizemlerini çözmeyi seviyordum.

Lisedeyken moda dünyasının benim için harika olduğu fark ettim. Çünkü moda sanatla ilgili, sanat da beni kendime getiriyor.

The Smiths, M83 ve Muse dinlemeyi seviyorum. Çizim yaparken Muse bana ilham veriyor.

Tutkuların neler?

Çizim, fotoğrafçılık, sinema, müzik ve dikiş.

Sao Paolo’nun hangi yönünü seviyorsun?

Ne olursa olsun uyumayan bir şehir.

Moda tarzını ve etkilerini anlatır mısın?

Kendimi tanımlamak biraz zor olacak çünkü net bir tarzım yok. O an istediğim şeyi giyerim. Ruh halime göre kıyafetlerimi seçerim. Trendleri çok umursamam.

Peki sevdiğin modacılar ve alışverin yaptığın yerler?

Favori bir tasarımcım yok, 2.el satış yapan yerlerden alışveriş yapıyorum.

Bir kişinin giyiminde bakacağın ilk şey?

Konfor. Bir kızın pahalı bir ayakkabıyla yürüyemediğini gördüğümde berbat bir durum olduğu düşünüyorum. Hiç zarif değil.

Neye çok para harcarsın?

Değişik tarzda ceketlere kendimi kaptırdım. Değişik renklerde, bedenlerde, ve şekillerde.

Erkek ve kadın giyiminde hafife alınan şey sence hangisi?

Eldiven. Sanırım hem erkekler hem kadınlar için. Eldivenleri seviyorum, bende birkaç tane var. Çok klas ve havalı olduklarını düşünüyorum, ama kimse kullanmaya cesaret edemiyor.

Bir sonraki seyahat edeceğin yer neresi olur?

7 yaşımdan beri hep Paris’e amcamı ziyaret etmeye gitmek istedim, ama mezun olana kadar gidemeyeceğim. Ayrıca Japonya’ya gitmeyi çok istiyorum çünkü ailem orada yetişmiş.

Harika fotoğraflar çekmek için bir öneri verebilir misin?

Her zaman ışığı takip edin. Bu en başta geliyor!


 

www.magazinee.org/vini-ueharayi-yakindan-taniyalim/