Mona Roza - Sezai Karakoç [Okuyan: Sacit Onan] saralan k 2 Ara 2012 tarihinde yayınlandı Şair: Sezai Karakoç Okuyan: Sacit Onan

Monna Rosa, siyah güller, ak güller;

Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.

Kanadı kırık kuş merhamet ister;

Ah, senin yüzünden kana batacak,

Monna Rosa, siyah güller ak güller!

 

Ulur aya karşı kirli çakallar,

Bakar ürkek ürkek tavşanlar dağa.

Monna Rosa bugün bende bir hal var,

Yağmur iğri iğri düşer toprağa,

Ulur aya karşı kirli çakallar.

 

Açma pencereni, perdeleri çek;

Monna Rosa, seni görmemeliyim.

Bir bakışın ölmeme için yetecek;

Anla Monna Rosa ben öteliyim...

Açma pencereni perdeleri çek.

 

Zeytin ağacının karanlığıdır

Elindeki elma ile başlayan...

Bir yakut yüzükte aydınlanan sır,

Sıcak ve minnacık yüzündeki kan,

Zeytin ağacının karanlığıdır.

 

Zambaklar en ıssız yerlerde açar,

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.

Bir mumun ardında bekleyen rüzgar,

Işıksız ruhumu sallarda durur,

Zambaklar en ıssız yerlerde açar.

 

Ellerin, ellerin ve parmakların

Bir nar çiçeğini eziyor gibi...

Ellerinden belli olur bir kadın.

Denizin dibinde geziyor gibi

Ellerin, ellerin ve parmakların.

 

Zaman çok çabuk geçiyor Monna;

Saat on ikidir, söndü lambalar.

Uyu da turnalar gelsin rüyana,

Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar;

Zaman çok çabuk geçiyor Monn

Akşamları gelir incir kuşları,

Konarlar bahçemin incirlerine;

Kiminin rengi ak kiminin rengi sarı.

Ah, beni vursunlar bir kuş yerine!

 

Akşamları gelir incir kuşları.

Ki ben, Monna Rosa, bulurum seni

İncir kuşlarının bakışlarında.

Hayatla doldurur bu boş yelkeni

O masum bakışlar... su kenarında

 

Ki ben, Monna Rosa, bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa;

Henüz dinlemedin benden türküler.

Benim aşkım uymaz öyle her saza,

En güzel şarkıyı bir kurşun söyler...

 

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.

Artık inan bana muhacir kızı,

Dinle ve kabul et itirafımı.

Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı

Alev alev sardı her tarafımı,

 

Artık inan bana muhacir kızı.

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak,

Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.

Bir gün gözlerimin ta içine bak;

Anlarsın ölüler niçin yaşarmış,

 

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak.

Altın bilezikler, o korkulu ten,

Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne;

Bir tüy ki, can verir bir gülümsemen,

Bir tüy ki, kapalı geceye güne;

 

Altın bilezikler, o korkulu ten,

Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne;

Bir tüy ki, can verir bir gülümsemen,

Bir tüy ki, kapalı geceye güne;

Altın bilezikler, o korkulu ten.

 

Monna Rosa, siyah güller, ak güller;

Gülcenin gülleri ve beyaz yatak.

Kanadı kırık kuş merhamet ister;

Ah, senin yüzünden kana batacak,

Monna Rosa, siyah güller ak güller!

 

Mona Roza Şiirinin Hikayesi ve Sırları:

Mona Roza Tek Gül anlamına gelir. Bir rivayete göre... Sezai Karakoç üniversitedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır.. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz.. Bir gün cesaretini toplayıp aşkını Muazzez Hanım´ a arzeder..Fakat reddedilince çok üzülür.. Okullar tatil olur.. Muazzez hanım Geyve´ de yazlıkta kalmaya başlar.. Sezai Karakoç' ta tam karşısındaki yazlığın bahçesinde bahçıvan olarak çalışmaya başlar.. Her gün karşılıksız sevgi duyduğu sevgilisini seyreder..Ona şiirler yazar. Mona Roza şiirinin her kıtasının baş harflerine dikkat edersek Muazzez Akkayam ismi ortaya çıkar. Gel zaman git zaman.. Okul biter ve mezuniyet töreni yapılır..Mezuniyet törenindeyse Sezai Karakoç Mona Roza şiirini okur. Muazzez Akkaya ise tam karşısındadır. Şiiri bittikten sonra bir alkış tufanı kopar. Herkes bir daha okuması için ısrar eder. Ve tam 3 kez Sezai Karakoç bu şiiri ard arda okur.Muazzez Hanım ise bu büyük aşka saygı duyduğunu söylemesine rağmen yine de karşılık vermez.Sezai Karakoç hala evlenmemiştir.

Şiirin Sırları:

BİRİNCİ SIR: Mona şiiri 
Mona Roza siyah güller, ak güller / 
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak" diye başlar. 
Geyve'nin sırrı ortaya çıktı: Sezai Karakoç'un büyük aşkı Muazzez Akkaya Geyveliymiş. 
İKİNCİ SIR: Mona Roza şiiri büyük efsanelere ve tevatürlere de konu oldu. Onlardan biri de Muazzez Akkaya'nın intihar ettiği şeklindeydi. Bu rivayet doğru değil. Çünkü Muazzez Hanım'ın şu anda New York'ta büyük kızı Dr. Ayşegül Giray ile birlikte yaşadığını biliyoruz.
ÜÇÜNCÜ SIR: Sezai Karakoç'un Mona Roza şiirini tamamen platonik duygular içinde yazdığı, Muazzez Akkaya ile hiç tanışmadığı sanılıyordu. Karakoç'un Muazzez Hanım'a açılıp açılmadığını hálá bilmiyoruz ama iki ismin birbiriyle tanıştıkları kesinleşti.
DÖRDÜNCÜ SIR: Muazzez Akkaya'nın durgun ve melankolik bir kadın olduğu sanılırdı. Hayalleri yıkma pahasına kızının tanıklığıyla söyleyelim: Karşımızda neşeli, esprili, hayat dolu bir kadın var.
BEŞİNCİ SIR: Muazzez Akkaya'nın Mülkiye yıllarında uluslararası yarışmalara katılan bir ping pong şampiyonu olduğu bilgisi, Sezai Karakoç'un ünlü "Ping Pong Masası" şiirini anlamlandırmamıza yardımcı oldu.
ALTINCI SIR: Mona Roza şiirinde 
"Artık inan bana muhacir kızı / 
Dinle ve kabul et itirafımı" şeklinde iki dize var. 
Muazzez Akkaya'nın, Geyve'ye sonradan yerleşmiş bir muhacir ailesinin kızı olduğunu bilmem belirtmeye gerek var mı?

En önemlisi de şiirin kıt'alarının baş harfleri: Muazzez Akkayam!



www.youtube.com/watch?v=zTWf3UGA3hQ

Eklenme Tarihi - 06-04-2016 | Son Güncelleme - 06-04-2016151 kez gösterildi.